Fok balıklarının kışı geçirmeyi tercih ettiği “Korsanlar Mağarası”na yelken açıyoruz. Bu mağara söylentilere göre korsanlar tarafından saklanma yeri olarak kullanılıyordu. Daha sonra Demre Limanı‘na doğru yola çıkacağız.

Andriake Antik Myra Limanı, Likya’nın en önemli limanlarından biriydi. 2016 yılından beri müze olarak faaliyet gösteriyor. 2. yüzyıldan kalma bir tahıl ambarının kalıntılarından dönüştürülmüş müzeye doğru yürürken agora, yer altı sarnıcı, Roma hamamı, liman yapısı, anıtlar ve sinagogu görmek için zaman ayırın. Yüzyıllar önce hayatın nasıl olduğunu hayal edin!

Likya ve Roma dönemlerinde önemli bir rol oynamış olan Myra antik kentinin tarihi M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanıyor. Antik tiyatronun yanısıra, yükseklerdeki kayalıklara oyulmuş halde bulacağınız çok iyi korunmuş kaya mezarlarına hayran kalacaksınız.

Myra’nın eski piskoposu ve denizlerin koruyucusu olan St.Nicholas’ın doğumundan bu yana pek çok mucizenin gerçekleştiğine inanılıyor. MS 343’te, ölümünden 200 yıl sonra Myra halkı, mezarının bulunduğu bölgede kendisinin adına bir kilise inşa etmeye devam etti. Arkeolojik alan hem turistler hem de hacılar için popüler bir cazibe merkezidir.

Bu kiliseden müzeye yapılan ilginç bir ziyaretten sonra Mavi Yolculuk turunuz sona erecek ama anılarınız ömür boyu unutulmayacak!